SUS
Çok
ince bir çizgi var
Dudaklarinin
arasinda
Açilip
kapandikça
Gidip geliniyor
Ölümle
yasam
arasinda.
Neden hep
sevmediklerim sever beni !Bir liman arar azgin suda bu gemi
Ardindan
gitsem atesin yarin kor mu !
Lanet olsun
bulmasi bu kadar zor mu !
Isik gibi
düsüncelerim
Salyangoz
gibi gerçeklesiyor,
Kader biraz
yardim et
Zaman geçiyor,
Tez tükendi
isteklerim
Ilkleri
tekrar karsima çikiyor.
Kiskanmam
bile
Sana zor
geliyor
Sakinmak
seni
Baska
dillerden
gözlerden
Belki sikar
Bu bil ki
Sevgimden
Keske
sen de beni
sevgiden
Sikip öldürsen
Geldim !
derim
kapida
Öbür
tarafta
Ben sevginin
sonucuyum
Öldürüldüm
doyasiya ...
Küçük
kizin agabeyi
Agabeyin
küçük kardesi
Uzamayan
kisalamayan
Artik büyüyen
yine de
küçük olan
Yavan ekmegi
tost yapan,
sucugu kasari
Ezilip büzülüp
bir güzel
kizarani
Yukaridakilerle
asagidakiler
Ortancayi
çok severler de
Tanri misiniz
!
Yaziyorsunuz
diye
"Insan Haklari"
Kimin için
kurdunuz
O paktlari
Gerek yok
!
Vermeye,
saklamaya
alinmaya
...
Hak !
Içimizde
sakli.
Bir mum gibi
kendine degil
Çevrene
saçtin isik,
Yalancinin
mumu yatsiya kadar
Ama sen
bitince ortaya çikti
Hersey açik,
Düsünceye
kursun sikan behey kaçik
Sen vurdun
ölen de sensin.
Uçurdugun
araci degil
Ta kendi
GÜVERCIN
Beyaz ve
güzel
Biraz verdi
hüzün
Kan damladi
kara, kisin
Alçak
kimedir bilir sözüm
Yükseklerde
o simdi
Ulasamaz
ne beynin ne de gözün.
O Kara,
Kara Basilan Gün ...
Senden kalan
hiç bir sey
Yok ardinda
Ne kalbimde
ne aklimda
Diyebilsem
de
Sevgim yok
Yok korkum
Desem de
Yalan olur,
Kalbim diyor
...
Dogruyu
söyle.
Kalbini yerinden
çikaracak gibi
Kimlerden
gizli yasanacak gibi
Seni herkesten
kaçiracak gibi
Yasadigin
ASK olsa gerek
Gözlerin
yagmurda saçak gibi
Sevdigin
senden kaçak gibi
Kalbin yanar
ocak gibi
Yasadigin
MESK olmasa gerek
Sevdigin
çölde serap gibi
Elinde kaldi
bak kum gibi
Hatirlarsin
dün gibi
Yasadigina
VESAIRE demek gerek.
Askerden
geldigi gün çektirmisti
Kimliginde
o fotografi yapisikti,
Allah için
bir erkekte aranan
Kas, göz
ve biyik yakisikti.
Simdilerde
ariyor da göremiyordu
Çünkü
gözleri çok kamasikti,
Hatir için
geçmiste aranan
Küçük,
tatli ve renkli bir isikti.
Her biri
bir yere dagiliyordu
Anilar gibi
ortalik etrafa saçikti,
Hos akillar
da biraz kaçikti
Zil çaldi
birden !
Hayir...
karni acikti.
Kimse çalmazdi
ki kapiyi
Zira yillardir
açikti,
Giren olmadi
ki hiç içeri
Ama o, birine
hala ASIKTI.
Aglamadim
uzun süredir
Gülmek
zevksiz lesti artik
Aglamak
istiyorum
Gülmeyi
yeniden tatmayi
Agliyorum
ve bilmiyordum
Gülmek
için aglamanin
Bu kadar
güzel oldugunu
Agla agla
ve gül
Gülün
dikeni gözyasi
Yük
tasi agla
Mezar tasi
! agla
Ve gül
çocuk
Çünkü
sen de agladin
dogdugunda
Sanma savdin
sirani
Bir gülücük
adina
aglayacaksin
ömür boyunca
Sonunda
güldürmek
için baskalarini
Aglayanlar
birakacaksin ardinda.
Kar yagsa
Soguk olmasa,
Güneste
Hava serin
olsa,
Ne kadar
ikircikli
Insan
Ister her
seyi
Beraber,
Ama gülünmez
ki yasta.
Iste sevgimiz
Sanki deniz
Dal ...
çik ...
Bat ve öl
Ne güzel
!
Onunla dolunca
Geniz.
Korkarim
geç
kalmaktan
Sana,
Isime degil
Hayata,
Erken gitmis
olup da
Beklemek,
heyecan
Hayatlar
boyunca
Böyle
dört kez
Bekledim
seni
Her defasinda
Uzun sürdü
Dediler;
deli !
Bu kez yakaladim
!
Zannettim
...
Zamani degilmis
Önceden
gönderdiler seni ...
Paylasamadiniz
koca dünyayi
Her gün
yürür sinir telleri
Vermeyecekseniz
eger
Koparmayin
çiçekleri
Duymaz misiniz
içli agitlari
Her gün
aglar yagmur bulutlari
Ulasip sevismek
ister
Tutmayin
uçurtmalari
Silahlar
yaksin elinizi
Tanistirin
artik "BARIS"la dilinizi
Gülüp
oynamak ister
Salin çocuklari
Vurmayin
umutlari
Artik
vurmayin
umutlari ...
Her On Kasim,
Bayram sabahinin
heyecani
Erken kaldirir,
Geçmek
bilmez zaman
Dokuzu dogurtur
kalbim,
Taa ki ...
Besi geçtigi
an.
Dur biraz,
Yilda bir,
bir dakika, bir an
Ne olur
dur !
Düsmanin
olsa
Göstermen
gereken
saygidir
Beynini
körlügü yarinlara
kaygidir.
Dur, dur
biraz ve dinle !
Sana gidip
gelmek
Içinde
gezinmek
Öyle
güzel ki
Çikamadik
içinden
Bikamadik
zevkinden
Yine de
bir oh...!
demedi
Hiç
bir gelen
Ah ! Güzel
Istanbul ...
Bilirsin
! önem veririm bekarete
Bakirim
! demistin bekarlara
davette
Içine
girdigim ilk ziyarette
Israrin
yanlisti dirençte.
Yedi tane
diyorlardi
Biktik saymayi
kapidan
Bu muydu
narin yapidan kalanBaslik verdik sana koca Çag'dan
Bakmamislar
Farkin kalmamis
dagdan
Derlerdi
tasi topragi altindan
Evet !
Götürüyor
her yeri altindan çikan
Artik fayda
gelmez yarinlardan
Aldilar
zevklerini
Atacaklar
on dört numaradan
Vah ! Güzel
Istanbul ...
Seni hiç
soran olmadi
Geçmisinden
baska
Sana hiç
bakan olmadi
Gözlerini
kapamadikça
Eminim kaçacaklar
Bir gün
Sana
Geldikleri
hizla
Eh ! Güzel
Istanbul ...
Kapadim,
Gözümü,
kulagimi
Kapimi ve
penceremi.
Kestim dilimi
Nereden
giriyorsa
Ilhamin
su bedenime
Yazdiriyor
elime
Delicesine
Bir ben
kaldim
Her hal
Seni gerçekten
Severcesine
Ey ! Güzel
Istanbul ...
Kandiriyorlar
sizi; makinistler, kaptanlar
Gecenin
içine, sabahin körüne
Birakiyorlar
bilinmeyene
Geldik ...!
Haydar Pasa... Topkapi ...diye
Koyverin
esyanizi çantanizi,
Siki tutun
kendinizi, sizden çalarlar
Sülün
Osman senin ki de is mi
Insani satiyorlar
Gördünüz
mü ! o harekette derin uykuyu
Yedi tepenin
etrafina kazilan yetmis kuyuyu
Canlilarin
mezari o sahte Istanbul'u.
Dinleyin
Boysan'dan, Mahmut'tan, Orhan'dan
Di'li geçmiste
gerçegini,
Mis'lisini
bile bulamayacaksin
Küfrettigin
geçmisini.
Gözünü
kapasan da dinlesen Istanbul'u
Burnunu
da tikarsin duymamak için kokuyu
Daha kaç
insani doyursun bu bogaz
Kurulan
köprüler kolye degil !
Olur nefesinin
son bogumu.